Savrulurken galaksilerde yeni bir başlangıca
Birbirimizden habersiz, gidiyorduk mekan alemlere
İyonlarca yıl birikmiş özlemler vardı içimizde.
Kim bilir bir dahaki sefere
Nerede gelecektik göz göze.
Kavuşmanın vecdini yaşamadan önce,
Ayrılığın acısı gerekti bize.
Sen bir bedende ben bir bedende,
Uçsuz bucaksız bir alemde
Arayacaktık sevgiliyi ezelden ebede.
Güneşin doğuşu seni hatırlatacaktı,
İçimde batan nice güneşlerde.
Binlerce martı uçuşacaktı gönlümde,
Her bir dalganın beni sürükleyişinde.
Gecenin mavisi örtecekti gözlerimi
Sen düşümde her gece
Yıldız gibi dünyama dolarken.
Zifiri karanlıklar özümü örtmeden önce
Hatırlıyordum seni her halinle
Aşkı, sevgiyi ve seni
Sende olan ne varsa ebedi;
Bu beden dünyaya düşmeden önce
SİZE SONSUZUN DERİNLİĞİNDEN SEVGİYLE ARMAĞAN EDİYORUZ....
Sevgi hayatın neresindedir? Sevgi nedir ne değildir? Sevgi sınırsız, sorgusuz, hesapsız ve nedensiz olabilir mi? Aşk bütün evrene yayılacak kadar çekime sahip midir? Şu küçük kalbimiz bütün bu nedenleri kaldırabilir mi? Aşk sonsuzluğun ücra bir köşesinde olsa bile gidip yaşanması mı gerekir?
Sevgi ve Aşk, herkesin gözlerinde aradığımız, o huşu verici titreşim, kendimizi aradığımız "Yol" mudur? Biz aslında farklı gözlerde hep aynı şeyi mi aradık? Hep tek bir kıvılcımı mı gördük?
Sizler de bu soruların cevaplarını arıyorsanız ve aradığınız o huşu verici titreşimin sonsuz derinliklerinde, haritasız ve pusulasız savrulmaya hazırsanız, doğru yerdesiniz.
Sonuçta ya sonsuzlukta kaybolacağız, ya da orada, o derinlikte kalmayı ve varlığımıza sahip çıkmayı öğreneceğiz. Ve onunla yaşama yeni ve meraklı gözlerle bakacağız.
Size sonsuzun derinliğinden sevgiyle armağan ediyoruz..
Sevgi ve ışıkla
Nilgün Nart - Can Akın
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder